Dünya tarihinde Türklerin önemli bir yeri vardır.  53 günlük kuşatmanın ardından 29 Mayıs 1453 tarihinde Osmanlı padişahı, 21 yaşındaki 2. Mehmet tarafından İstanbul alındı. Bu tarihten sonra 2. Mehmet'e "fatih" ünvanı verilerek Fatih Sultan Mehmet olarak tarihe damgasını vurdu.  

İstanbul'un fethi Türklere yeni bir yurt edindirmekle kalmamış; aynı zamanda, tarihin akışını da değiştirmiştir. Roma İmparatorluğu'nun varisi olan 1058 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) da ortadan kaldırılmış; Ortaçağ bütün karanlığıyla yere gömülerek aydınlık bir  zaman dilimine girilmiş; güzelliklere gebe Yeniçağ başlamıştır.

İstanbulun Türklerin eline geçmesiyle;

-       Bizansın sürekli şehzadeleri Osmanlı padişahlarına karşı kullanarak Türk Devletinin içişlerine karışıp kargaşaya sürüklemesi,

-       Bizans'ın Avrupa devletlerini Osmanlılara karşı sürekli kışkırtması ve Haçlı Seferlerini teşvik et­mesi sorunları da ortadan kalkmıştır.

  İstanbul'un alınışıyla Osmanlı Devleti imparatorluk hâline gelmiş ve İstanbul devletin başkenti olmuştur. Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki engel kaldırılıp devletin top­rak bütünlüğü sağlanmıştır. Ayrıca, İstanbul Boğazı; dolayısıyla Karadeniz ticaret yolu Osmanlı Devleti'nin denetimine geçmiştir. Yükseliş döneminin başlangıcı sayılan bu fetihle Osmanlı Devleti'nin hem İslam dünyasında hem de Hıristiyan âleminde saygınlığı artmıştır.

     İstanbul'un Türkler tarafından alınmasının dünya tarihi açısından da önemli olduğunu belirten tarihçilerin şu görüşlerine de yer verelim:

-  Doğu Roma (Bizans) Devleti yıkıldı.

-  Orta Çağ sona erdi, Yeni Çağ başladı.

-  Karadeniz ticaret yolunun Osmanlı Dev­leti'nin eline geçmesi üzerine Batı Avrupa kıyısın­daki devletlerin açık denizlere çıkarak yeni yollar aramaları coğrafi keşiflerin başlamasında etkili oldu.

- İstanbul'un Türklerin eline geçmesiyle buradan ayrı­lan bilim adamları İtalya'ya yerleşerek Avrupa'da Rönesans'ın başlamasında etkili oldular.

Hz. Muhammed'in müjdesine layık olan Fatih Sultan Mehmet'i rahmet ve minnetle anarak bu kutlu olayın 571. yıldönümünü "Bayrak Şairi" merhum Arif Nihat ASYA'nın Fetih Marşıyla taçlandıralım:

FETİH MARŞI

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek!

Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden.
Senin de destanını okuyalım ezberden.
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden.

        Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın.
        Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek zamânenin fendini!
Göster: kabaran sular nasıl yıkar bendini!
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini!

Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın;
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın

Bu kitaplar Fâtih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrab Sinânüddin, şu minâre Sinân'dır;
Haydi, artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın?
Kızım, sen de Fâtihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım! işaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın!

Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 

@tcmeb @mebabdigm @egitimdiplomasisi

@tcbestepe @tmaarifvakfi @emrullahislerankara @gazi_universitesi @projepiktes @yeeorgtr @yyegm_meb