
T.C. Strazburg Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliğimizin 6 Nisan 2025'te düzenlediği Türk Dünyasında Alfabe ve Kültür Birliğine Doğru adlı açık oturum sonrasında Eğitim Ataşemiz sn. Prof. Dr. Muammer NURLU TRT TÜRK Televizyonunun Gönül Verenler - 21. Bölüm'de konuştu. Etkinliğin hazırlık sürecine ve eğitim boyutuna değinerek bu tarz buluşmaların hem gönül bağlarını günlendirdiğini hem de ortak hafızayı diri tuttuğunu ifade etti:
"Bugün bizim için çok önemli bir gündü. "Türk Dünyasına Alfabe ve Kültür Birliğine Doğru'' konulu bir program hazırladık. Biliyorsunuz geçen sene Ekim'de Türk dünyası ortak alfabeye geçmeye karar verdi; bu gerçekten kültür birliğini sağlama açısından mükemmel bir geçiş. Burada emeği geçen özellikle Cumhurbaşkanımıza ve diğer Türk Devletlerinin Cumhurbaşkanlarına çok teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Çünkü bu bir diriliş; yani İsmail Gaspıralı'nın ''Dilde, fikirde işte birlik'' dediği şeyin devlet başkanları tarafından gerçekten uygulanır hale getirilmesi. Bu çok, çok önemli; milletimizin geleceği açısından ve diğer Türk ulusları açısından çok önemli.
Bugünkü konuşmacılarımız alanlarının uzmanı. Biri Türk Dil Kurumu (TDK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun ŞAHİN, diğeri de Türk Kültür alanında çalışan, özellikle tezini Türkistan Türklerinin kültür yapısı üzerine kuran Prof. Dr. Yılmaz YEŞİL. O da Gazi Üniversitesi'nde öğretim üyesi.
Arkadaşlardan, buraya gelmişken ''yararlanalım'' dedik; çünkü aslında, Strazburg Eğitim Ataşeliğinin ortak olduğu ''Otizmli bireylere dil öğretimi'' başlıklı Ulusal Ajans'tan aldığımız bir proje var. Bu projeyi TDK Başkanlığı yürütüyor. O çerçevede, buraya gelen; 8 kişilik bir ekip var: 2'si Portekiz'den, diğerleri Türkiye'den geliyor. 2 kişi de buradan katılıyoruz. Bu ekip gelmişken en azından buradaki Türklerin de böyle şeylere ihtiyacı var diye düşündük: Alfabe ve Kültür Birliğini işlemeye çalıştık. Sağ olsunlar davetlilerimiz de gençlerden oluşuyordu: Özellikle %60'ından fazlası üniversite öğrencisiydi. Yüksek lisans ve doktora yapanlar da vardı. Buradaki Türklerin zaman zaman böyle şeylerden haberli olması gerekiyor. Böyle etkinlikleri de Eğitim Ataşeliği'nin düzenlemesi yerinde olacaktır. Başkonsolosumuz da bize böyle bir imkân verdiği için bu konuları işliyoruz.
Bugünkü konuya gelince, Türk dünyasından bahsettik. Önce, buradaki Türklere moral vermek gerekiyor. Özellikle eş zamanlı, dünyada imparatorluk kuran Türklerden bahsettik. Osmanlıdan, Timurlardan, Safavilerden, Türk Hint İmparatorluğundan söz ettik. Tabii daha eskilere gitmedik; Hunlara ve Göktürklere kadar uzanmadık; çünkü eş zamanlı olan İmparatorluklardan bahs ettiğimiz için -Osmanlı da Selçukluların devamı olduğu için- Selçuklulardan da sadece kısaca bahsetmediğimizi belirttik.
Tabii bizim için en önemli olan şey Türklerin tek alfabede buluşması ve kültür olarak birlikteliğin sağlanmasıdır. Yoksa siyasi konular bizi ilgilendirmiyor. O konular bizden sonraki kuşakların işidir belki. Bizim işimiz, özellikle buradaki Türklerin Türklüklerini unutmaması, vatandaşlarımızın gönülden Türkiye'ye bağlanması, aynı zamanda bulunduğu topluma da bir şeyler katabilmesi... Zaten bütün etkinliklerde dile getiriyoruz; siz de gezdiğiniz için muhakkak bunu gözlemlemişsinizdir. Türkün kimseye zararı olmaz. Türk kendi derdinde. Yeter ki Türk olarak kalsın, bulunduğu toplumla da bütün halinde hareket edebilsin. Biz kıymetli bir milletiz. Elbette bütün milletler kıymetli ama buradaki vatandaşlarımıza zaman zaman böyle tarihi konulardan bahsederek, kültürlerine değinerek onların aşağılık duygusuna kapılmadan en az bir Fransız, Alman, Amerikalı gibi, hatta onlardan fazla bir tarihi geçmişe sahip olduklarını hatırlatmak istedik.
Buradaki Türkler gerçekten kendi aralarındaki dayanışmayla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağlılıklarıyla da biliniyor. Zaten devletimiz de burada yaşayanlar için her şeyi yapıyor. Onun için buradaki kardeşlerimizin birlik beraberlik içinde olmaları kafalarına hangi dernek uyuyorsa -farketmez- o derneklerle birlikte olması; ama bölücü olmamak kaydıyla Türkçe konuşan herkese ve hatta Türkçe öğrenmek isteyen herkese kucağımızı açıyoruz. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti öğretmenler gönderiyor. Amaç; Türk kültürünü başka diyarlarda da yaşatabilmek, çocuklarımızın geleceğini kurtarabilmek.
Özellikle bu konuları dile getirirken TRT TÜRK'ü yanımızda görüyoruz. Allah razı olsun, gerçekten sesimizi duyuruyorsunuz. Her Ramazanda bizi yalnız bırakmıyorsunuz. Biz de TRT'nin Çocuk kanalını buradaki çocuklarımıza tavsiye ediyoruz ki, yeni yetişen çocuklar Türkçesini unutmasın, Türkçelerini geliştirsin ve en azından Türk olarak kalsınlar. Hangi ülkede olursa olsun onların vatandaşlık haklarından yararlansın, başka milletlere saygılı olsun; ama kendi dilini, milliyetini ve kültürünü de unutmasın, istiyoruz". dedi.
Konuşmasının sonunda TRT TÜRK ailesine teşekkür eden Eğitim Ataşemiz sn. Prof. Dr. Muammer NURLU yeni etkinliklerde birlikte olmak umuduyla TRT televizyonuna başarılar diledi.
İzlemek için :
https://www.facebook.com/share/v/19vUVxhbzx/
https://www.facebook.com/share/v/1D1vgFq2cD/
@tcmeb @mebabdigm @egitimdiplomasisi @tcbestepe @tmaarifvakfi @emrullahislerankara @gazi_universitesi @projepiktes @yeeorgtr @yyegm_meb