23 NİSAN'I ÇOŞKUYLA KUTLADIK
175
10:53
25.04.2025

 

Strazburg Başkonsolosluğu'nda Eğitim Ataşeliğimizin düzenlediği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliğinde yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından Strazburg Başkonsolos V. sn. Fatma SAĞLICAK ve Eğitim Ataşesi sn. Prof. Dr. Muammer NURLU birer konuşma yaptılar.

Sn. Başkonsolos Vekilimiz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliğini hazırlayan Eğitim Ataşesinin şahsında tüm öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ederek başladığı konuşmasında, hem İstiklal Harbimizi kazanan Gazi Meclisimizin açılışının hem de Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen Çocuk Bayramının kutlu olması dileklerini ileterek konuşmasını noktaladı.

Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Eğitim Ataşemiz sn. Prof. Dr. M. NURLU konuşmasına, "Sn. Başkonsolos Vekilim, sevgili çocuklar, değerli vatandaşlarım, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kıymetli basın mensupları, hepiniz hoş geldiniz" şeklinde selamlamayla başladıktan sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:

"23 Nisan 1920'deki TBMM'nin açılış yıldönümüne atfen ilk defa 1921'de kutlanan 23 Nisan Milli Bayramı yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk bayramıdır. 1922 yılında saltanatın kaldırılmasıyla birleştirilerek Hakimiyet-i Milliye (Milli Egemenlik), daha sonra da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlıyor.

1911 yılından 1922 yılına kadar, neredeyse kesintisiz 11 yıl devam eden savaşlarda on binlerce Türk şehit olmuş, çocuklar babasız kalmıştı. Atatürk'ün himayesinde Çocuk Esirgeme Kurumunun Şehit çocuklarına 23 Nisan Bayramı'nda para toplanıp yardım edilerek hem onların mağduriyeti giderilmiş hem de çocuk sorunlarına dikkat çekilmiştir. 23 Nisan, dünyada çocuklara armağan edilmiş ilk ve tek bayramdır.

Yaşadığınız bu yaban ellerde silinip kaybolmanızı engelleyecek en güçlü silah dilinizdir. Kendi anadilini koruyup doğru ve güzel bir şekilde konuşamayan bir toplum, başkalarına da katkı sağlayamaz. Türkçeyi korumadan ne millî kimliğimize sahip çıkabiliriz ne de böyle bayramlarda bir araya gelebiliriz".

Dil ve millet arasındaki bağdan da söz eden sn. Eğitim Ataşemiz, Türkçenin önemi ve Türkçesiz Türk kalınamayacağını çarpıcı örneklerle anlattı:

"Türkçe bizim dilimizdir, kimliğimizdir. Yüzyıllara yayılan kültürümüzün taşıyıcısıdır. Türkçemiz dertlilerin sızısı, şairlerin alın yazısıdır. Bazen kalbimize akan gözyaşımız, bazen içimizde biriken sabır taşımızdır. Türkçemiz aşkımızın da, özlemimizin de, ayrılığımızın da, acımızın da dilidir. Bebeğimize ninni, atalarımızdan özlü sözler, yiğitlere yakılmış türkü, ölürken ağıttır. El açtığımızda duamız, savaşa giderken destanımızdır. Selenge'den Tuna'ya, Yenisey'den Ceyhun'a, Nil'den Dicle'ye şiirimiz, şarkımız, türkümüzdür; Türkçe.. 

Dilini kaybeden bir millet hafızasını da, benliğini de ve hatta inancını da  kaybeder; çünkü ana dilleriyle bağları zayıflayan toplumların zamanla sürüleşmesi, sömürgeleşmesi ve kimliksiz hâle gelmesi kaçınılmazdır.

Avrupa kıtasındaki Türk topluluklarının önemli bir bölümünün dilleriyle bağları kopunca nasıl Slavlaştıklarını çok iyi biliyoruz. Mesela Bulgarlar; ilk Müslüman olan Türk topluluğu. Dillerini kaybedip Slavlaşmıştır. Hunlar, Macar, Romen veya diğer milletlerin içinde eriyip gitmişlerdir. Bugün Bulgarlara siz Türksünüz diyebilir miyiz? Hayır, diyemeyiz!  Eğer dilinizi kaybederseniz sizin soy sop olarak Türk olmanızın bir önemi yok. Çünkü milleti soy sop meydana getirmez. Dil tek başına bile milleti meydana getirir. Çünkü dil kültürdür, gelenektir, görenektir, dindir, çünkü dil vatandır. Lübnan'daki, Irak'taki Türklerin bir kısmı, Tunus ve Cezayir'deki Türklerin tamamı dillerini unutarak Araplaşmış; kaybolup gitmişlerdir. Onlar artık Türk değildir. Biz onlara Arap olarak saygı duyarız. 

Aynı şekilde Afrika'da, sömürgecilerin işgal ettikleri yerlerde, yerlilerin inançlarıyla beraber dillerini de hedef aldıklarına tanıklık ediyoruz. Unutmayınız; vatanı önce dil, sonra ordu bekler. Bunun için Türkçemize çok sıkı sahip çıkmalıyız. 

Bütün bunlara rağmen yaklaşık 12 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada, 250 milyonu tek millet, tek yürek, tek bilek yapan Türkçemiz dünyada en çok konuşulan beşinci büyük dildir. Bugün 35 ayrı ülkede insanlar ya ana dil, ya ikinci dil, ya da yabancı dil olarak Türkçe ile anlaşılabiliyorlar. Vatanları, bayrakları, devletleri ayrı olan yüzlerce milyon insanı aynı gönül coğrafyasında buluşturan Türkçedir. 

 

Türkçe konuşamayan millî kimliğe sahip çıkamaz

 Kültür sömürüsüne karşı kuracağımız en güçlü savunma kalkanı dilimizi bilmek ve korumaktır. Bu ancak Türkçeyi en doğru ve güzel konuşmakla gerçekleşir. Türkçeyi korumadan ne millî kimliğimize sahip çıkabilir ne Türk dünyasıyla olan bağlarımızı güçlü tutabilir, ne de küresel hedeflerimize ulaşabiliriz. Dilimizi ve kültürümüzü korumak ve onu kuşaktan kuşağa aktarmanın başka bir yönü ise, çocuklarımıza güzel Türkçe adlar vermektir. Siz Afrika'da veya başka bir ülkede yaşayan bir Fransızın, bir Almanın veya bir İngilizin çocuğuna Mamadou, Mafatou, Valid, Ayhan, Gökhan adlarını verdiğini gördünüz mü/duydunuz mu, hiç? Ama maalesef Türklerde, çocuklarına yabancı isim koyma bir moda haline gelmiş durumda. Çoğu işin farkında bile değil. Bizdeki bu özenti niye? Bu durumu bakın, şair nasıl özetlemiş: 

Bindirmişler bir gemiye,

Rotasından haberi yok.

Türküm demeye korkuyor;

Atasından haberi yok..!

 Bakın Zeki Velidi TOGAN'ın bu konudaki bir tespitini aktarayım size: 'Türk halkı Ebu Cehil'in gerçek adı Hişam dahil ne isim varsa çocuklarına verdiler ama, Biz İslam'a en büyük hizmeti yapan Sultan Alparslan'ın ismini 1000 senedir bir Arap çocuğuna veremedik' diyor. Öyleyse siz de kültürünüze ve dilinize saygı duyarak çocuklarınıza Türkçe güzel adlar koyun. Aile içi iletişimde ve vatandaşlarımızla birlikte bulunduğunuz ortamlarda Türkçe konuşun. Yoksa bu iş şakaya gelmez: şimdi olmasa bile, ileride kaybolup gidersiniz. Nasıl Bulgarlar, Macarlar bugün Türk değilse, dilinizi yitirirseniz ilerde siz de yaşadığınız topluma benzeyerek kaybolup gidersiniz. Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlamak için bir araya gelmiş isek bu Türkçemiz sayesindedir.

Ülkemiz ve dilimiz ile bağlarımızı güçlendirmek için çocuklarınıza Türkçe TV kanalları, çocuk filmleri izletin, Türkçe masal, öykü, destan, roman gibi kitaplar okuyun, okutun. Çocuklarımız göz bebeğimizdir, milletimizin geleceğidir. Ama bu çocuklar hangi dili konuşursa o milletin geleceği olurlar. Bunu asla unutmayın..!" 

Sn. Eğitim Ataşemiz konuşmasını şöyle sonlandırdı: 

"Daha nice bayramlara erişmek dileğiyle bütün çocukların bayramını kutlar, esenlikler dilerim. Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Bu güzel ve anlamlı bayramı bize hediye eden, başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Bu etkinliklerin hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen velilerimize, öğretmenlerimize ve Devletimize gönülden teşekkür ediyorum. Hoşça kalın, Türkçeyle kalın. İyi eğlenceler..." 

Strazburg Başkonsolosluğu'nda Eğitim Ataşeliğimizin düzenlediği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı yüzlerce vatandaşımızın katılımıyla coşkuyla kutladık. Çeşitli yörelerimizin halk oyunlarının sahnede boy göstermesiyle vatandaşlarımızın heyecan ve sevinç göz yaşlarına tanıklık ettik. Azerbaycanlı bir ilkokul öğrencimizin Cüceler şarkısıyla salon âdeta büyülendi. Öğrencilerimizin okudukları şiirler katılımcıların bedenleri değil ama ruhlarını salondan uzaklaştırıp Türkiye'ye doğru yolculuğa çıkardı. Zaman zaman da oyun havalarıyla topluluk coştu, neşelendi, öğrencilere alkışlarıyla eşlik ederek kısa bir süre bile olsa gurbette sılayı yaşadı. "Veli Toplantısı" adlı küçücük bir oyun bile ortamı kahkahalara boğdu. Katılımcılar en azından 2-3 saatlik de olsa kendilerini Türkiye'de hissettiler. Bize böyle güzel, coşkulu ve milli bir bayram tattıran öğretmen ve öğrencilerimize gönülden teşekkür ederiz.

 

İzlemek için 

1. Bölüm : https://www.facebook.com/share/v/18oqRNwm2G/

2. Bölüm : https://www.facebook.com/share/v/16XBzp3RM7/

3. Bölüm : https://www.facebook.com/share/v/16GJpciwiL/

 

1. Bölüm :https://www.instagram.com/reel/DI1qUT6N74N/?utm_source=ig_web_copy_link&igsh=MzRlODBiNWFlZA==

2. Bölüm :https://www.instagram.com/reel/DI1pBulNrcV/?utm_source=ig_web_copy_link&igsh=MzRlODBiNWFlZA==

 

 

@tcmeb @mebabdigm @egitimdiplomasisi @tcbestepe @tmaarifvakfi @emrullahislerankara @gazi_universitesi @projepiktes @yeeorgtr @yyegm_meb

 

24-04-202524-04-202524-04-202524-04-202524-04-202524-04-202524-04-202524-04-202524-04-202524-04-2025

Yayın Tarihi: 25.04.2025